Fransa futbolu denilince, akla ilk Platini gelir. O bir devrimdi ve bir daha o kadar büyük bir yetenek gelmesi çok zordu. Taaki Zidane’a kadar. Zidane, Platini’nin bütün başarılarını gördüğü gibi, arkadaşlarıyla Fransa’nın bile göremediği zirvelere tırmandı.
İşte o serüven:
Zidane ailesi, 60’lı yıllarda Cezair’den Fransa’ya göç eder ve 1972 de Zinedine dünyaya gelir. Mahalle takımında başlar futbol hayatı ve daha sonra Cannes yöneticileri onu keşfeder. Cannes’te bir ailenin yanına verilen küçük Zidane, daha 16 yaşında A takımı ile ilk 11de maça çıkar. İlk maçını da , Daha sonra milli takımda beraber oynayacaği Desailly ve Deschamps’li o yıllardaki efsane Nantes’e karşı oynar. 1991de ilk gölünü atınca başkandan Renault Clio araba hediye alır. Takımın küme düşmesi ile, Marsilya teklifini red edip Bordeaux’e transfer olur. 1994 te ilk kez milli takıma çağırılır ve son 27 dakikadasinı oynadığı Çek Cumhuriyeti maçında takımının ilk golünü atar. 1996’da Avrupa arenasında ilk başarısını elde eder - Bordeaux ile Uefa kupası finali.
İşte Zidane - Juventus , Real Madrid
Juventus’a transfer olan genç yıldız ilk sezonunda İtalyan futboluna alışmakta çok zorluk çekti. Fakat 2. sezonundan itibaren tam bir yıldız olduğunu ispatladı. 2 defa İtalya Şampiyonu, 2 defa Şampiyonlar Ligi Finalisti, Süper Kupa, Kıtalar Arası kupası....
2001 yılında dünya bir rekor transfer ücreti ile sarsıldı. Real Madrid Juventus’a bonservis bedeli olarak Zidane için yaklaşık 69 milyon dolar ödedi. Aynı sezon Real Zidane’nin meyvelerini toplamaya başladı : Real 2002 yılında Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu. Daha sonra şampiyonluk, Copa Del Rey, Uefa Süper Kupası izledi...